DİNCİ ve KİNCİ KUŞAKLAR TÜRKİYESİ..! 28 Mart 2016
Anti Kemalist Parti yanlısı Memur-Sen Konfederasyonu üye sendikalarından Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı:"Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan arındırmalıyız" demiş. Bu sendikanın Tokat şubesi de geçenlerde "Veda Hutbesini Ezbere Okuma Yarışması" düzenlemişti…
DHA'nın 26 Mart 2016 akşamı verdiği habere göre, Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim- Bir-Sen) Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, Burdur Öğretmenevi’nde yaptığı konuşmada, “Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırıp medeniyet değerlerini (yani dinci-şeriatçı degerleri demek istiyor. D.A.) içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor” dedi.
A.K.P.'nin iktidara gelmesiyle birlikte başlattığı, Çağdaş Yaşam Tarzı'nı Türk Toplum Yaşamı'ndan uzaklaştırma ve Atatürk Devrim ve ilkelerini cebren ve hile ile unutturma siyaseti koruyuculuğunda, Atatürk düşmanlığına sığınan kimi kişi, kurum ve kuruluşların, Türkiye'yi İran ve Afganistan gibi dinci-kinci toplumlara benzetmek için, ellerinden gelenden fazlasını yapmaya çalıştıklarına, hemen hemen her gün, hayretler içinde ve nefretle tanık olmaktayız.
Bunlara, fazlasıyla "sandık avansı" vererek şımartanlar da alay edercesine seyrediyorlar.
Bu son derece sinir bozucu ve öfkelendirici haberi TV kanallarından öğrenince, aklımıza kuran kurslarında okutulan yemin metni geldi: Evlâtlarının geleceğini karartmak üzere
onun-bunun çocuklarına teslim edenler (son günlerin korkunç haberlerini anımsayınız!), o körpe yavruların beyinlerini nasıl bir dinci-kinci yeminle yıkatıyorlar ve şartlandırıyorlar:
„Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, lâik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye´yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için devlet idaresinde söz sahibi olacak mevkilere gelmek için çalışacağıma dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.“ (*)
Böyle şartlandırılmış olarak yetişenler ise, bilgi sahibi ve kişilikli olmadıkları, bağımsız düşünmeye yabancı kaldıkları, akıllarını kullanamadıkları ve iradelerini Anti Kemalist Partiler gibi dinci-kinci partilere kullandırdıkları için, Türkiye Cumhuriyeti'nin, adım adım dinci-şeriatçı bir cumhuriyete dönüşmesine katkıda bulunmuş ve böylece, yeminlerinin gereğini (ne yazıktır ki, CHP ve MHP'nin gözünün içine baka baka) yerine getirmiş oluyorlar…
İki cümle ile yazımızı sonlandıralım:
1.) Çağdaş ve uygar toplumlarda, dinci-şeriatçı, bölücü vakıflar, örgütler, dernekler,
sendikalar sivil toplum kuruluşu sayılamazlar.
2.) 28 Şubat, yukarda dile getirdiğimiz korkunç gelişmeleri önlemek ve çağdaş Türkiye'ye
sahip çıkmak için yapılmıştı..!
Dursun ATILGAN
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu
Genel Başkanı
(*): 1990’ların başında rahmetli ADD Genel Başkanı Süreyya Hami Şehidoğlu ve emekli elçi
ve ADD’nin kurucu üyelerinden sayın Sacit Somel ile birlikte, Kuran kurslarında ettirilen
yemin konusunda, o tarihlerde Diyanet İşleri Başkanlığına vekâlet eden Mehmet Nuri
Yılmaz’ı ziyaret ederek, kaygılarımızı dile getirmiştik. ( D.A.) |