Köln, 21 Temmuz 2015
„YURTTA TERÖR DÜNYADA TERÖR“ DEĞİL
„YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ“ İSTİYORUZ…
Urfa’nın Suruç ilçesinde yapılan insanlık dışı katliamı planlayan ve uygulamaya koyanları elbette şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Aynı gün Adıyaman’da yapılan kanlı saldırıyı da şiddet ve nefretle kınıyoruz.
Ancak, ağıt yakar gibi, her terör eyleminin arkasından, sözde kınama ve lanetleme yetmez.
Bizce, önemli olan, böyle terör olaylarının nedenlerini araştırmak ve bunlara neden olanları ortaya çıkarmak gerekir.
Terör örgütlerini kendi devletine karşı kışkırtanlar kimlerdir?
Türkiye’yi sayısız terör örgütü üyesinin cirit attığı bir ülke konumuna düşürenler kimlerdir?
Başka ülkelerin içişlerine karışanlar kimlerdir ve nelere sebep olmuşlardır..?
Bunların bir dökümünü yapmak gerekir..!
ATATÜRK, Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşımız sonrasında, uluslararası kabûl ettiridiği Lozan Barış Antlaşması‘yla, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini „Yurtta Barış Dünyada Barış“ ilkesi üzerine atmış ve yükseltmişti…
Ama bugün, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni, ATATÜRK‘ün yaşama geçirdiği laiklik ilkesinden ve sunduğu birlik-beraberlik ve kardeşlik ortamından koparmaya çalışanlar, insanlığın en karanlık gücü olan cehalete ve bölücülüğe cesaret vererek, „yurtta terör dünyada terör“ ortamına sürüklemektedirler…
Özgürlük, kardeşlik, barış ve bilgi gücünün hayat bulduğu ATATÜRK TÜRKİYESİ, özlenen konumuna yeniden yükseltilmek zorundadır…
Bunu başarmak için, Türkiye’yi yönetmeye talip olan herkesin, devlet adamlığına yaraşır olmaları ve de ATATÜRK’ün çizdiği gerçekçi yolu izlemeleri gerekir…
Türkiye’nin asıl sahibi olan Türk Milleti’nin istemi, kanımızca budur..!
Dursun ATILGAN
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu
Genel Başkanı |