AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "gençlik buluşması ve konferans etkinlikleri" kapsamında 8. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’nda "Yerelden Evrensele Şehir Ufku: Kahramanmaraş Örneği" başlığıyla yaptığı konuşmada, "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate(*) yani dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir.” demiş.
***
Mahir Ünal, bu açıklamasıyla, DEZENFORMASYON/SANSÜR yasasına aykırı davranmıştır.
Ayrıca da, cehaletini ortaya koymuştur.
Çünkü,
Fransa'nın ve Çince'nin yazı ve konuşma dili, ülke halklarının hakim olduğu ve konuştuğu dildir.
Osmanlıca ise, sözcüklerin çoğunluğu Arap ve Fars dilinden alınma olup, yazıldığı gibi okunamayan; okunduğu gibi yazılamayan yapay bir saray dilidir; yani HALK dili değildir. Bu nedenledir ki, okuma yazma oranı erkeklerde %7 kadar, kadınlarda ise %1 bile değildir.
Mahir Ünal, yukardaki çarpıtmasıyla, 2023'e, yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılına hazırlanan AKP tarikatının, aslında, "İslam İhvan Cumhuriyeti" kurmaya hazırlandığını ifşa etmektedir.
Belli ki, 6 asırdan fazla bir süre içinde, Osmanlıca'nın öğrenil(e)memesinin nedenini bilmeyen; ORHUN YAZITLARI hakkında bilgi sahibi olmayan bir kimsedir ve TÜRK DİLİ'nin değerini ve önemini de bilmemektedir…
SOMUT BİR ÖRNEK: Osmanlılar, Tunus, Cezayir ve Fas gibi, Kuzey Afrika ülkelerinde 300 yıldan fazla hüküm sürmüş olmasına rağmen, Osmanlıca konuşan tek bir kişiye rastlayamazsınız. Eğer TÜRKÇE konuşabilselerdi, durum böyle olmazdı.
Çünkü, Osmanlıca yapay bir dil olduğu için, kendileri bile bu dili bilmiyordu ki,
başkalarına nasıl öğretsinler...
Ama, Fransızlar aynı ülkelerde 70 yıl kadar hüküm sürmüşlerdir. 7'den 77'ye herkes Fransızca konuşmaktadır.
***
BÜYÜK ATATÜRK sayesinde Lâtin Alfabesi kabûl edildiği için,
1. Sesli harfler açısından TÜRK DİLİ'ne en uygun alfabe olduğudan,
öğrenilmesi ve telâffuzu kolaydır.
2. TÜRKÇE Yazı ve Konuşma Dili her yurttaş için aynıdır.
3. Dünyanın büyük bir bölümüyle iletişim kolayca sağlanmaktadır.
BÜYÜK ATATÜRK, TÜRKÇE'nin araştırılması, incelenmesi ve geliştirilmesi için 1932'de TÜRK DİL KURUMU kurulmuştur. Bu kurum, yazarlar, bilim insanları, Türk Medyasının bağımsız temsilcileri, Türkçe'nin bir bilim dili olduğunu ortaya koymuşlardır, koymaktadırlar.
Mahir Ünal'a ve onun gibi düşünen Genel Başkanı'na şunu da hatırlatalım:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİTELIKLİ, HALKA DAYALI VE HALK MAYALI BİR CUMHURİYETTİR.
TÜRK MİLLETİ, ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEKTİR…
Dursun ATILGAN
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu
Genel Başkanı
(*): LÜGAT, Mahir Ünal'ın deyişiyle DİL anlamına gelmez.
genel olarak SÖZLÜK anlamına gelir.
|